VİZESİZ GEZİ- KARADAĞ
Bu yazı Taksim gezi eylemlerinde polisin yakın mesafede suratına sıktığı biber gazından ötürü kanser olup 13 Mayıs 2014'te hayatını kaybeden arkadaşım MEHMET İSTİF için yazıldı.
TİVAT
Karadağ gezimizin ilk ayağı Tivat. Nedeni ise malesef mecburiyet. Saray Bosna'dan Budva ya da Kotor'a geçmek istedik; ancak sezon tam açılmadığı için Tivat otobüsüne binip bir gece için bu şehirde konakladık. Mecburi yol istikametimiz turistik bir yer sayılmazdı. Botanik bahçesi ve kilisenin dışında pek birşey bulamazsınız. Liman için kafamda çok kalabalık binaların yığıldığı bir şehir kurdum ama hiç alakası yoktu. Liman dedikleri de fotoğrafta da göreceğiniz gibi yat limanı. Burası daha çok yat sahibi olan kişilerin tatil mekanı diyebilirim. Haziran'ın ilk haftası ordaydık ve sezon açılmadığı için oldukça sakindi. Şehrin tek hareketliliği sahildeki inşaat çalışmasıydı. Sanki doğası yeterince güzel değilmiş gibi bir de sahili yeşillendiriyorlardı ki bu kafalarının ne kadar iyi çalıştığını gösterir.
musluk suları içilmez ancak elinizi yıkarsınız |
sahilde yemek yenebilecek yerler ve yürüyüş yeri
|
gece çok sakin ve fazla ıssızdı,hafifden tırstım |
İŞE YARAR BİLGİLER:
Tivat kalışımızı www.booking.com dan puan ve yapılan yoruma göre yaptık.DD Aparment temizlik konusunda tam not aldı bizden ancak otobüs durağına uzak olduğu için taksi kullanmak gerek.10-15 eur tutar ki burayı tavsiye etmem. Pansiyonu işleten teyze çok aç gözdü. Odadaki buzdolabını bile kullanmamız için para istedi ama ingilizcesi yeterli olmadığı için pes edip geri adım attı.
Para birim Eur olduğu için malesef fiyatları bizim için orta ve orta üstü oluyor. Sahilde yemek yiyebileceğiniz güzel mekanlar var. Ara sokakta yemeyin,dağ ve deniz manzarasında yemek ve içmek daha keyifli. Taksi kullanmayın, üç kağıtçı ve şerefsiz genellemesine burdaki taksiciler de dahil.
BUDVA
Budva ve Tivat arası 15 dk.Araçla giderken yamaçtan plajları ve şehri tepeden görmek mümkün. Budva yı görüp de beğenmeyeni duymadım. Çünkü tam bizimkilerin beğeneceği bir yer. Tarihi bir kenti yazlık olarak kullanıyorlar demek doğru olur.
Sezon tam açılmadığı için boğucu bir kalabalıkla karşılaşmadık. Sahilde turlayınca yemek yiyeceğimiz yerleri gözümüze kestirip eski şehre yürüdük. Klasik, surlarla kaplı bir şehir. Kapitalist düzenle içi dükkan ve hostel dolu. Haliyle fiyatlar surun dışına göre daha pahalı.Bence bir arkadaşa bakacaktım tadında olmalı. Bakıp gezip çıkın :)Kalenin içi akşam daha hareketli.Mumların ve loj ışıkların eşliğinde canlı müzikle romantik bir ortam oluşuyor ki tavsiyem çift olarak gidilmesi. Hadi birisini bulamadınız bari kalabalık gidin çünkü Budva' nın tadı öyle daha güzel çıkar.
Denize gelecek olursak; gayet temiz ve berrak. Şehir turundan sonra boş bulduğumuz şezlonga uzanıp yorgunluğumuzu attık. Şezlongların bedava olup olmadığı konusunda emin olamadık. Kimse gelip para istemedi. Uzun süre kalacaksanız daha iyi plajları var,oraları sorup denemenizi tavsiye ederim.
Biz ayrılırken bir plajda çok güzel parti vardı ama abbas yolunda gerek.Bir sonraki durak Kotor.
KOTOR
Karadağ da en çok sevdiğim şehir Kotor du. Büyük ve kalabalık şehirleri çok sevmem. Kotor, Budva nın aksine daha küçük ama yanaşan cruise gemilerinden dolayı daha çok turisti var. Budva'dan Kotor'a gitmek hem ucuz hem de çok kolay. 25 dk da 3.5 Eur ödeyerek gidebilirsiniz. Terminalden inip hemen şehre doğru yürüyünce yamaçta yukarı çıkan merdivenleri görebilirsiniz. Sonunda şehrin kalesine çıkıyorsunuz. Size nacizane tavsiyem terlik ve kalın kıyafetle cıkmayın.Sabah saatlerini tercih edin. bizim gibi öğle saatlerine kalırsanız diliniz dışarda tırmanırsınız ki yolda karşılaştığınız herkes de aynı müzmin kaderi paylaşmış olmanın verdiği duyguyu paylaşırsınız. Ben gitmeden önce okuyup araştırdığım için parmak arası terlikle çıkan turistten daha iyi durumda olsamda tepedeki güneş hepimizi aynı derecede kavurdu. Sonuna kadar çıkmanıza da gerek yok çünkü karşınıza harabe çıkıyor. Bence şehrin tepeden fotoğraf çekebileceğiniz yüksekliğine çıkmanız yeterli olur. Onca tırmanmanın verdiği en güzel hediye çektiğimiz fotoğraflardı. Aşağıya inince ilk iş dondurma almak oldu ama burda Hırvatistan, Belgrad ve Saray Bosna' nın hakkını teslim etmek lazım. Dondurma konusunda başarılılar. Karadağ sınıfta kaldı dondurmada.
kaleye çıkarken ayakkabı ve kıyafete dikkat !
|
Kale zirve tırmanışından sonra eski şehri gezdik. Sokakları Budva ya nazaran daha geniş ve daha keyifliydi. İçinde görmeniz gereken manastır,klise,saraylar var ve Türkçe olarak da bulabileceğiniz şehir haritasına bakınca eski şehirde 60 tane yapı oluduğunu görüyorsunuz.
Şehir turundan sonra serinlemek için plaja gittik ama yosunlu deniz iştahımızı kapattı. Antalya' dan gelen arkadaşı her denize sokmak mümkün olmaz. O yüzden kısa bir şehir turu ve fotoğraf çekiminden sonra terminale gidip yola koyulduk.
Kotor,Budva birbirine çok yakın. Birisini merkez üssü yapıp diğerlerini gezebilirsiniz. Başkent Podgorica için çok güzel paylaşımlar görmediğim için listenin dışında bıraktık. Zaten denizi olan bir ülkenin sahillerini gezmek daha akıllıca ve de eğlenceli
Balkanlar için söyleyebileceğim son şey denizinden ve doğa güzelliğinden dolayı Hırvatistan adalarını ve Karadağ sahil kısmını gezi listesinizin ilk sırasına alın derim.
Haziran ayında Balkanlarda yaptığım geziyi Taksim Gezi eylemlerinin ilk yıl dönümünden dolayı her bir yazıyı birilerine adadım. Karadağ denizinin renginden dolayı Mehmet İstif'e adamak istedim. Onunla ilk tanıştığımda iri mavi gözleri dikkatimi çekmişti. Gezerken de hep aklımdaydı. Mücadelesini tamamlayamadan hayata o güzel gözlerini kapatan Mehmet'in amacı biber gazının yasaklanmasıydı. Bununla ilgili yasal mücadele için iyileşmeyi bekliyordu. Ama Soma'da yüzlerce madencinin toprak altında kaldığı gün o da vefat etti. Şimdi gazın yasaklanması için mücadele etmeye devam etmeli. İlk öldürülen Mehmet değildi ama son olmalı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder