27 Şubat 2013 Çarşamba

ÜSKÜP (SKOPJE) -OHRID GÖLÜ


Bir insan neden Makedonya’ ya gider? Çok fazla neden sayamam ama benim tek nedenim ucuz bilet ve zamanlamanın iyi olmasıydı. Gitmeden önce internetten çok araştırdım. Üsküp’ü görünce içimden bu methiyeler düzen bu arkadaşlara az saymadım. Arkadaş bu şehri görüp de bu kadar nağmeyi nasıl yapabiliyorsun? Neresini gördün de bu kadar beğendin yada bu ne kafası böyle. Gece hayatında partiden aldığı gazla şehir gözünde efsaneleşmiş olmalı. Şimdi adını vermeyeyim rencide etmeyelim blogger arkadası. Neyse ben kendi gördüklerimi kendimce yazayım benden sonra gideceklere doğru tarif olsun:)

ŞÖYLE GENEL OLARAK GEZİME BAKINCA HAFTASONU İÇİN GİDİLİP GEZİLEBİLECEK BİR ÜLKE DİYEBİLİRİM. DİĞER YAZAN ARKADAŞLARIN ABARTTIĞI KADAR DEĞİL AMA FİYATININ UYGUNLUĞU, YAKIN OLMASI, H.SONU KAÇAMAKLARI İÇİN MAKEDONYAYI CAZİP HALE GETİRİR. UYGUN BİLET BULURSANIZ BENİM ROTADAN DEVAM EDİN DERİM.

Taş Köprü /Stone Bridge namı diğer Fatih Sultan Mehmet Köprüsü



Köprünün sonu bit pazarına çıkar


Meydandan görmeye alışık olunan heykellerden biri, çılgın Makedon gençliğiyle birlikte.

Arka tarafta inşaat halinde olan parlamento binası ve taş köprü

Makedonya  1991 de bağımsızlıklarını kazandığı için hükümet milli duyguları yaratma amacında. O yüzden meydanda koca koca heykellere rastlarsınız ama o kadar cok ve lüzumsuz eklenmiş ki aralarında  bağlantı olmadığı için itici olmuş. Vardar köprüsünün kenarında yapılan Arkeoloji müzesi ve parlamento binası bitiminde daha düzgün bir çevre sağlayacaklardır ama o at üzerindeki amcalar fazla zorlama olmuş. Bütçesi de yüksek olduğu için işsizliğin %20 olduğu bir ülkede halkın öncelik sırasına pek girmiyor. Yapılar arasında biraz daha bütünlük olsa ilerde turizm açısından getiri olurdu. Bu bilgiden çok emin değilim ama bizim tarihimizden kalma camileri bakım ve onarımını Türkiye bakıyor. Osmanlı dan pek birşey kalmış diyemem. İşin ilginç kısmı konuşurken Ottomon yada Osmanlı lafı yerine Türk imparatorlugu deniliyor. Algılama Türklük üzerine yapılmış.

İlk günüm büyük bir hayal kırıklığı oldu benim için. Daha eski yapıları ve balkanlara has evleri görmeyi bekledim.Nedense bana daha varoş geldi.Belki bu yorumla biraz abartıyorum. İnsanları çok iyiydi olumsuz düşünce ve intibadan dolayı haksızlık da yapmak istemem.

Vardar nehri çok sığ olduğu için ayakları görünen ablanın çakıldığını düşünüyorum:) Nehirde bunun yanında balık tutan amcalar da ilgimi çekti. inşaat olmasaydı gidip bakacaktım ne tuttuklarına.
Kaldığımız yer  (Anja Hotel ) Vardar köprüsüne çok yakın. Kafesinde beklerken mutlaka ilk içeceginiz ikram. daha sonra yiyip içtiklerinizde %30-50 indirim yapıyorlar. hergün oda temizliği yapıyolar ki ben bu kadarını beklemiyordum.Personel de özellikle müdürleri yardımcı olmak için büyük bir çaba içinde.

Kaldığımız hostel (ANJA HOTEL )

 Yerleştikten sonra hemen çarşıya geçtik yani bit pazarına. Burası eski Üsküp,Türklerin çoğunlukta olduğu yer. İki katlı şirin binalar ve altında dükkanları var. Hediyelik eşyalarda en çok satılan deri ayakabılar ve magnet. Karnı doyurmanın en doğru adresi yine bu çarşı. Meşhur köfte ve hamburgerleri burda tatmak akıllıca. Fiyatları tahminimizden daha ucuz. 3 kişi köfte + içeceklere 20 tl civarı ödedik. Pastane tarzı tatlıcılar var. 1 tatlı 60 denar (1,5 tl) Çarşının sonu semt pazarına çıkıyor. Bizdeki fiyatların yarısı.

Şenay tatlı seçemezken :)


Tirileçi ve İndianka tatlısı (Pelivan Tatlıcısı )


Favori Hamburgercim Teteks
1 hamburger patatesle birlikte 80 denar, icecek 50 denar
yani 5-6 TL ye doyarsınız.

Son gün tanıştığım tek Türk. Sol baştan Bilgin ,ben ve Mustafa. Bilgin eskiden Destan da çalışmış ama o da bizim memnuniyetsizliğime katılıyor. Diğer arkadaş da Mustafa. Çok cana yakın insanlar.Bu arada ben kırmızı polarımla ekibe uyum sağlamışım:)



Çarşıda yürürken ara sokaklara girip zikzaklar çizerek hanları,müzeleri yada camileri görebilirsiniz. Yorulduğunuzda çarşı girişinde hemen solda Nargile Cafe var. Orda demleme çay için çünkü kolay kolay demleme çay bulunmuyor. Önünden geçerken Zülfü Livaneli,Ahmet Kaya şarkıları duyarsanız şaşırmayın. Bir  Türk ün kafesinin önünden geçiyor olmalısınız.

Çarşının diğer ucu semt pazarına çıkıyor. fiyatlar yine bize kıyasla %50 ucuz.

Baharatlarından sarı çeşnileri meşhur. Vegata 100 gr 60 denar (3 tl )

suçukları böyle boy boy upuzun
 
İsmail , Türkçe bilen bir pazarcı. Baharat alırken diğer tezgahtan arkadaşı yardım isteyince tercümanlık yaptı. Sonra kendisinin tezgahını görünce neden bize satış yapmadın dedik. Aldığımız yanıt bize yetti : Yok o onun rızkıdır,girmem araya. Bizde kaldı mı bu esnaf ahlakı ?

Bit Pazarı


Nargile Cafe tanıştığımız Vedat. Kendisi aslında  İstanbul Ticaret Üni. de öğrenci.Tatillerde kafede. İletişim bilgilerimizi alamadık umarım şans eseri görür fotoğrafını.


Çarşının üst tarafında meşhur Üsküp Kalesi var ama kapı duvar. Çünkü 1,5 senedir arkeolojik kazıdan dolayı kapalı. Kapısında az çok Türkçe konuşan çocuklarla konuştuk,onlar anlattı. Türk değiliz diyorlar ama adları Ömer,Kamil ve Arif :)
Mutlaka insanlardan Türkçe sözcükler duyarsınız ve sizi anlarlar ama sordugunuzda Arnavut çıkarlar. Sadece son gün Bilgin Türk olduğunu söyledi! Karşılaştığım ilk ve son Türktü. Ha birde gözleri çok güzeldi. Renkli göz konusunda tanrının şanslı kulları diyebilirim.

Az biraz Türkçe konuşup Türk olmadıklarını ısrar edenler yakışıklılar.
Ama adları :ARIF-OMER -KAMIL  :)

Üsküp kalesine çıkarken gençler 'oojgeldiniz ' diye seslenip kıkır kıkır gülüyorlar :)

Ben de uyandırdığı ilk intiba gelişmemiş,fakir bir ülke. Ama insanları çok cana yakın.Kendi memleketimdeymişim gibi rahattım. İnsanlardan o sıcaklıgı alıyorsunuz. Ama turiste alışık olmadıkları için biz fotoğraf çekerken bize uzaylıymışız gibi bakıyorlar. Hatta bu heykelin nesi varda çekiyorsun diye düşünüyordur diye aramızda konusup gülüyoruz. Yada garip olan bizdik :)

Şehre bakınca binadan başka birşey göze çarpmıyor.Ha bir de aradan fırlayan heykeller:) Tepeye bakınca Avrupa nın en büyük hacını görüyoruz. Sis çok olduğu için gitmekten vazgeçtik. Nasıl olsa birşey göremeyecektik.


Odadan şehir görüntüsü. En tepede büyük haç var ama sisten görünmüyor. sis hep olduğu için gitmeyi düşünmedik.
Ortodokslar ama dindar olduklarından dolayı mı pek anlamadım.Hristiyanlığı adeta gözünüze sokuyorlar. Her yerde delice haclar ve hristiyanlık figürleri dolu.534 sene Osmanlı yönetiminde kalmanın ezikliği olabilir :)  Üsküp te çok abartılmamış ama Ohri de her güne bir klise düşüyor. Yani 365 klise oldugu söyleniyor. Dükkanlar ve hediyelik eşyalar da bunun üzerine kurulmuş. Tattoo dükkanına girdik. Orda bile tüm konsept bunun üzerine kurulmuş. Kaşlarını aldırmış dik saçlı erkeklerin üzerinde bol bol haç görebilirsiniz. O yüzden burdan alış veriş yapmadık.

*******************OHRİ GÖLÜ*************************

Ohriye gitmek için otogara gitmelisiniz. Saatlerini mutlaka önceden öğrenin. Bunu kimse söylemez ben belirteyim. Sabah 11,30 da bindiginiz otobüs 3,5 saat sonra sizi Ohrid e ulaştırır ama akşam 17,00 de aynı otobüsle dönmenizi ister. O zaman 2 saatiniz vardır gezmek icin ki bence az.
En iyisi tek yönlü bilet alın. Dönüşte 20,30 a kadar otobüs var ve başka acentadan dönüş bilet alabilrsiniz.

Tek Gidiş:450 denar
Gidiş -Dönüş:750 denar
1 TL = 26 Den

Ohri,ilk gün yaşadığım hayal kırıklığını yerle bir etti. İyi ki varsın Ohri kardeş :) öncelikle yolculugu anlatmalıyım. Otobüs saatlerini kaçırdıgımız için taksici Muharrem le anlaşıp 60 eur ya gidip geldik. Kendisi Arnavut müslüman. 30 yaşında ve 4 cocugu var. Arkadasın 30 yaşında bekar oldugunu duyunca adeta şok geçirdi. Sanırım bizim anne babalarımızın köydeki düzeni yaşıyorlar henüz. 20 yaşında bir erkek hemen evleniyor. Geleneklerine bağlılar. Çok gelişmemiş toplumların belki de en güzel yanı bu.Daha temiz bir toplum.

Yolda giderken doğaya hayran kaldım. Tepeye çıktıkça kar yüzünü gösterdi. Meğerse kar tatili ve kayak için Makedonya çok ucuzmuş. 2 kişi 20 eur 1 gece kalabilir.
Yanında geçtiğimiz bazı köyler evleri ve güzelliğiyle kendini gösteriyor.Muharrem’e soruyoruz buralar neresi diye. Her sordugumuz güzel köy Müslüman Arnavut köyü çıkıyor.
Bizim farkımız biraz burda ortaya çıkıyor sanırım. Üsküp de o güzellikler belki çok korunmamış yada bozulmuş ama doğası ve köyleri gerçekten çok güzel. Yaptığımız bu yolculuk Makedonya ile ilgili fikirlerimi değiştiriyor.

Gelelim Ohri ye. Kocaman bir gölün kenarında tatil cenneti şirin bir şehir var karşımızda. Tam da anlatıldığı gibi berrak suyu ve güzel canlı bir sahili var. Göl kenarında taverna,jaz bar tarzı eğlence yerleri var. Hepsine bakınarak manastırı da geçip kaleye çıktık. Bunun  kapalı olmamasına çok sevindik. 360 derece Ohri manzarasını başka yerde göremezsiniz. Bu kadar yolu çektikten sonra sakın yorgunum diyip bu kısmı es geçmeyin. Asıl güzellikleri burdan görürsünüz. Biz bol bol fotoğraf çekildik. Çıkarken de giriş biletini ödedik. Çünkü görevli bizi sonradan gördü. Ücret yaklaşık 1 tl :) çok pahalıydı öderken sıkıntı çektik.


Kaleden şehir manzarası

antik tiyatro,çalışmaları devam ediyor



365 kliseyi bir şehre sığdırabilmek için küçük yapmak gerekirmiş:) Bu ufak klise de bir örnek.



 Ohri nin güzelliğini sadece gölden almıyor. Bol yeşilliği ve güzel evleri de kendini gösteriyor. Bana biraz Safranbolu evlerini anımsattı.
Karnımız açıkınca çarşıda restaurant aramaya başladık. Sonra ara sokakta bir pizzacı gözümüze çarptı. İyi ki girmişiz. Yine bir Arnavut ve az biraz Türkçe konuşuyor. Yaptığı pizza harika. Biraz dinlenip yola koyulduk.
Yorucu bir gündü ama Makedonya ya gidip Ohri yi görmeden dönmeyin.

Akşamında meydandaki London Cafe ye gidip yorgunluğumuzu atmak istedik. Çikolata sufle ve sallama çayımı beğenmedim ama tepemdeki soba ve oturdugum koltuk çok rahattı. 5 eur luk hesaba arkadaş yanlışlıkla 20 eur bahşiş bırakınca bizde inanılmaz eğlenceli bir anı bıraktı. Bu arada tam çıkarken içerde canlı müzik oldugunu gördük. Meğer biz radyo dinliyoruz derken canlı müzik dinlemişiz J kadının sesi çok güzel ve berraktı. Meydanda bir Cumartesi akşamı London Cafe ye uğrayıp o güzel bayanı dinleyin.

Şehrin asıl eğlencesi aslında gece. Gündüz sokaklarda pek insan yok. Tüm güzelleri akşam dışarı çıkıyor. Eğlence kısmında oldukça sosyal bir gençliği var.

Gece Taş Köprü


NELER ALINABİLİR

El yapımı kırmızı şarap, Makedon rakısı, peynir, magnet, çocuk için yöreselderi ayakkabı , marketlerde kozmetik ürün ve çikolata,pazardan baharat. Tekstil ve ayakkabı fiyatları hemen hemen aynı.

NERELERE GİDİLMELİ

Bit pazarı,meydan,London Cafe,Rahibe Teresa nın evi, eski tren istasyonu (ben gidemedim,tavsiye edildi ) Ohrid Gölü,Matka Kanyon

BEN ETTİM SİZ EYLEMEYİN
  • Marketten daha fazla şarap alın,free shopta iki katı.
  • Ben etmedim ama siz edersiniz Üsküp te bir günden fazla vakit ayırmayın.
  • Havalimanına giderken taksiyle pazarlık yapacagınıza otobüsle gidin,sonradan çingenelik yapabilirler. Hepinizin yanında Batuhan gibi cabbar birisi olmaz :)
  • Kalyona gitmek icin vakit ayırın.
  • Destan da gidip köfte yemeyin. Biz adamların servisinden memnun kalmadık. Zaten Bilgin de eski kalitesi kalmamış dedi.
  • Bektaşi Tekkelerini ben göremedim siz benim yerime gidip bakın.Sonra da bana anlatın.
  • Saat 19,00 dan sonra içki satma yasağı var. Önceden alıp odaya zulalayın.
  • Ben yorgunluktan edemedim ama siz gece hayatına bir dalın.
  • Arkadaşlarınızın akıllı telefonlarını dereye atın,sosyalliği öldürür.
  • Alış verişte kesinlikle Eur kullanmayın,kur farkından Denar daha mantıklı.
  • Havalimanında döviz alıp satmayın
NERDE KALINABİLİR


Gitmeden internetten rezervasyon yaptırdık. Anja Cafe (Anya diye okunuyor ) bize çok iyi geldi.4 kişi 2 gün k.valtı dahil 80 Eur. Odamız çarşı içinde olduğu için marketten alış veriş yapıp hemen yukarı çıkabiliyorduk. Müdürü Denis çok tatlı bir insan. birçok konuda  çok yardımcı oldu. Giderseniz benden selam söyleyin.Ha bu arada onunda gözleri çok güzeldi.

UYGUN UÇAK BİLETİ

Pegasus ve THY nin kampanyalarıyla 99 eur ya uçabilirsiniz. Bizim gidiş ve dönüşümüzde uçağın yarısı boştu. Hatta kampanya daha fazla olmalı diye düşündük.

ÖNEMLİ NOT

Yeni bir kural sanırım. Dönüş biletinizin çıktısını benim gibi bagajda unutmayın. Pasaport kontrolünde soruyorlar. Şayet ispat edemezseniz ceza ödersiniz.

KİTAP TAVSİYESİ


Viran Dağlar / Bütün Eserleri 1
CUMHURİYET KİTAPLARI Necati Cumalı 




Bu kitabı tavsiye ederim. Çok fazla ödül almış sürükleyici bir roman
 
Beğenide listemin ikinci sırasında ama fena değil.



Üsküp'ten Kosova'ya
YAKIN PLAN YAYINLARI Yavuz Bülent Bakiler  ===> Bu kitabı kesinlikle tavsiye etmiyorum. Çok kısa olmasına rağmen bitiremediğim bir kitap olarak bende tarihe geçti. İlk defa sağ görüşlü bir yazarı okumuyorum ama nedense bu yazarın bu kitabı neden yazdığını anlamadım.


 



Ohrid sahili,güneş batmak üzere

Ohrid-Manastır

Ohrid sahili,güneş batmak üzere


 


*************TEŞEKKÜRLER*************

Gezimize değerli varlıklarıyla katılım sağlayan ŞENAY ŞEN'e, başımızda bir er olarak hesap kitap yapan ve de taksiciyle kavga eden cabbar BATUHAN BEKTAŞ 'a, sonradan tanışıp dönüş yolunda bize lojistik hizmeti veren  ÖZLEM DOĞAN'a, Rahibe Teresa nın hatıra defterinde beni Tümer olarak tanıtıp diğer cihana rezil eden MİHRİBAN GÜNEY'e teşekkür ederim:))) Bir sonraki yolculukta görüşmek üzere.

*************TEŞEKKÜRLER*************


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

BALI

Cennetten güzel bir parça ; Bali ❤🌺🌸🏵 Bali ye ilk geldiğim anda izlenim harikaydı. Korona için titiz kontrol, tertemi...